5 DAKİKA ÖNCE ZENGİN OLANLA FAKİR OLAN AYNI ATEŞİN ETRAFINDA ISINMADI MI?

Gazeteci olarak gerçekleri yazmak, hele hele yaptığı bir çok işe destek verdiğiniz yetkililerin, yeri geldiğinde yapmış olduğu yanlışları dile getirmek inanın çok önemli.
Yanlışa yanlış, doğruya doğru meselesi yani.
Bakınız haftalardır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’a göstermiş olduğu ehemmiyete ve büyükşehir belediye başkanı Mehmet Öntürk’ün önemli projelerine yer veriyorum.
Özelikle Sür Manşet Gazetesi olarak tüm gelişmeleri ve yapılan işleri objektif olarak degerlendirip, Hatay adına yapılan ve yapılacak projelerin destekçisi olacağımızı üzerine basa basa vurguluyorum.
Ancak, dün sosyal medyada Mehmet Karağan adlı bir arkadaşım şöyle bir yazı paylaşmış. Aslında yazı biraz daha uzun ama ben bir kısmını buradan aktarıyorum.
Ne diyor arkadaşımız;
“Antakya nın 307 hektarlık alandaki koruma amaçlı revize planındaki Necmi Asfuroğlu’na ait olan müze otelin bulunduğu yapının yüksekliği 30.50 Metre olması; bölgede ki kişilere özel plan yapıldığı görüşünü ortaya çıkarıyor.
Planı gönüllü olarak hazırlayan Türk Tasarım Vakfının başkanı olan Mehmet Kalyoncu’nun babası ile Necmi Asfuroğlu’nun Ankara’daki bir alışveriş merkezinde ortaklıkları ise herkes tarafından biliniyor.
Böyle iş ilişkileri, çıkar ilişkisi olan şaibeli isimlerin Hatay’ın, Antakya’nın riskli alan haritalarını çıkarması ve proje hazırlaması ne kadar sağlıklı olacaktır?
Müze otelin bulunduğu bölge 2 ve 3 kat planlanırken; müze otele neden 30 metre izin veriliyor ?”
Happala…
Aynen yazdıkları bunlar.
Şimdi sormak lazım, 11 il içinde felaketin en dip noktasını yaşayan bir sehirde bırakın böyle şeylerin yaşanmasını, konuşulmasına bile nasıl müsade verilir?
Hiç mi ders almadık biz bu felaketten? Eğer durum gerçekten böyleyse vay bizim halimize ki hem de ne vay!
Ben Mehmet Öntürk başkanımızın böyle şeylere izin vereceğini asla düşünmüyorum.
Hatay halkının Öntürk başkan ve onun ekibine sonuna kadar güvendiklerini defalarca yazdım.
Soy adı ney olursa olsun, iş hayatındaki konumu ne olursa olsun, özellikle imar konusunda bu şehirde adam kayırmacılığı yapmak demek; şeytanla aynı çuval içine girmek gibi birşey olsa gerek.
Herşeyi unuttuysanız bile sakın ola 6 Şubat 2023 günü sabahın ilk ışıklarına 3-5 saat öncesinde sarayda-malikanede ve gece konduda oturan aynı Hatay’lının, bir teneke içinde yanan ateşin başında o dondurucu soğuktan korunmak için ısınmaya çalıştıklarını asla ama asla unutmayın.
Bu işler oldu-bittiye gelmez.
Sakın ola çektiğimiz acıları bir tarafa bırakıp 3-5 kat daha fazla, 3 bin 5 bin metrekare daha fazla alana sahip olmak için gecesini gündüzüne katıp, bu şehiri seneye görün diyen baba yiğidi kendi çıkarlarınıza alet etmeye çalışmayın.
Bu adam; “bu şehirde herkes evine geçene kadar, sorunlar en alt seviyeye düşene kadar belediye hizmet binasının temelini bile atmayacağım” diyecek kadar asil yürekli bir insan.
Başka söze gerek var mı?