İskenderun ve çevresinde yaşayan herkes aslında çok şanslı gibi görünse de, bazı yönlerden de bu durumun öyle olduğu söylenemez. Bunu aslında şöyle özetleyebiliriz; düşünün ki Akdeniz’in en güzel yerindesiniz.. Neredeyse..
İskenderun ve çevresinde yaşayan herkes aslında çok şanslı gibi görünse de, bazı yönlerden de bu durumun öyle olduğu söylenemez.
Bunu aslında şöyle özetleyebiliriz; düşünün ki Akdeniz’in en güzel yerindesiniz..
Neredeyse dünyada ilk üçe girecek limanın sahibisiniz.
Çok uzun bir kıyı şeridine sahip olacaksınız ama her nedendir bilinmez bugüne kadar bir tane adam gibi plajınız olmayacak!
Bu nasıl bir çelişki?
Bu nasıl bir şans?
Geçtiğimiz günlerde Hatay büyükşehir belediye başkanı Mehmet Öntürk sosyal medyada bir açıklamasında; bölgede belli noktalarda plaj yapma çalışmalarının olduğunu açıkladı.
Öntürk başkana bir sözüm yok.
Yani bunca yıldır deniz şehirlerinde aklı başında bir tane plaj olmaması, bölge halkının denizden mahrum edilmesi nasıl izah edilebilir?
Bu saçmalık değil de nedir!
Hatay’ın kaderi bu olsa gerek.
Denizi olur plajı olmaz!
Denizi olur turizm yerine sanayisi gelişir.
Bitmedi!
Havaalanı olur kullanılmaz!
Sanayinin kralı burda döner, bakın bir tane aklı başında araba fabrikası, yassı üretime bağlı olan ne bir beyaz eşya, nede farklı bir üretim merkezi göremezsiniz!
Nedense Hatay işin içinde oldu mu sürekli bir dengesizlik sendromuna şahit olursunuz!
Yine başa dönecek olursak yıl 2025 olmuş biz memlekete henüz yeni yapılacak olan plajların sevinci ile gözlerimiz yaşaracak.
Bu nasıl bir mutluluk deyip havalara uçasımız gelecek.
Velhasıl kelam bu memleket halkı olarak bizde de birşeylerin eksik olduğu gerçeğini de unutmamak gerekiyor.
Bananemcillik iliklerimize kadar işlemiş.
Umursamazlık bizim diğer adımız olmuş.
Memleketimizi ilgilendiren şeylere sürekli Fransız kalıyoruz.
Çuvaldızı birazda kendimize batıralım.