GENÇLER İSKENDERUN’DA SAHİPSİZ!..

Geleceğimizi yakinen ilgilendiren (Z) kuşağı diye tabir edilen yeni gençlik hızla yeni projelerle kendi varlıklarını ortaya koymaya kalkışıyor. Onlar çok sessiz ve derinden çalışıyor. ve varlıklarını çok değişik şartlar altındalar. Acaba onları görüyor ve duyuyor musunuz? Ben bu yaşta onları takip ediyor ve Türkiye genelinde yapmış oldukları hünerleri gururla izliyorum.
Müthiş bir zekâ kombinasyonuna sahipler. Çok sessizler ve bir o kadar da hırçınlar. Kendi aralarında birlik ve beraberlik istiyorlar.
Şehrimiz bir deprem sınavından geçti. Onlar canla başla mağdurların yanında yer aldı ve acılarımızı paylaştılar. Gece ve gündüz demeden Türkiye’nin her yöresinden akın-akın deprem bölgelerinde yer aldılar. Depremzedelerle birlikte ağladılar. Halen onları bir kafede bilgisayarlarının başında çalışırken, bir anda üçü dördü bir bakmışsınız onlarcası bir araya gelerek, onlara ışık saçan kişilerin etrafında kenetlenmiş şekilde görürsünüz.
Gençlerin motivasyonunu yükselten her türlü programlar çoğaltılmalı.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan fırsat buldukça gençleri bir araya toplayarak onların dilek ve önerilerini dikkatlice dinleyerek, onların sahip oldukları zekâ düzeyine olumlu yaklaşıp, onlara verdiği cevaplarla gençlerin gönlünü alıyor.
Türkiye son beş yıl içerisinde savunma sanayisinde çok önemli adımlar attı. Yalnız savunma sanayisi mi? İnsansız hava savunma araçları, tarım politikalarında, yapay zekâ, demir çelik sanayisi, elektrikli araçlar, bilgisayar teknolojileri ve ekonomimizin ileriye dönük düzelmesinde ve burada yazamayacağım kadar yeniliklerle, Türkiye tanıştı ve tanışıyor. Tüm bunların güç kazanmasında gençlerimizin hırs ve bilgi dağarcıkları unutulmamalı.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin ilk ‘’ teknoloji Menajeri’’ olan kızımın İskenderun yerel gazetesi olan VATAN gazetesinde bir makalesini okudum. Makalesini o kadar derin şekilde yazmış ki okurken dahi bir baba olarak derin ve sessizce önüme baktım. Niçin derseniz içini dökmüş bizler onlara sahip çıkalım diye.
Kızım diyor ki. ‘’ Ben İstanbul’dan İskenderun’a geldim. Deprem bölgesi Hatay ve İskenderun’u derinden etkiledi. Teknoloji menajeri olarak gençlerle birlikte yaralarımızı nasıl sararız diye telaş içerisindeyken, gençlerimizin bir araya geldiği yer yok.! Kafeler var orada içilen bir çay ve kahvenin aşırı fiyatlı olması okuyan üniversite gençliğini ekonomik açıdan olumsuz etkiliyor. Hepsi bilgi dağarcığı her olayı ve projelerini ortaya koymak isteyen kuşakla birlikteliğimiz var. Çoğu başka memleketlerden şehrimize gelmiş genç insanlar. Onun bunun sponsorluğuyla bir araya geliyor ve ortamın sıkıntılı olmasından dolayı tam birbirimize ısınmışken çaresizce mekânı terk etmek zorunda kalıyoruz. Halbuki İskenderun’da bir yerine ikinci ‘’ MİLLET PARKI’’ yapıldı. O millet parkının içerisine gençlerimizin ucuz çay ve kahve içeceği mekân yapılabilirdi ve bizler gençlerle o mekanlarda projelerimizi konuşur hale gelebilirdik.’’ Diye serzenişleri var.
Önümüzdeki ay sonunda yerel seçimler yapılacak. HBB ve on üç ilçenin belediye başkan ve meclis üyeleri seçilecek. Ayrıca, her mahallenin muhtarları da seçilecek. Ama gelin görün ki her aday seçimlere yeni ısınmaya başladığından sanırım. Gençlerin geleceğini ilgilendiren hiçbir yatırım demeçlerini ne duydum nede gençler açısından bir çalışma alanlarının yapımı için önerilerini daha ortay koymadılar.
Her adayda şu an kazanma hırsı hâkim.
Doğru her aday kazanmak için çok şeyler söyler ve vatandaşlara ileride mahcup olmamak için kalıcı önerilerini sunar. Önemli olan nedir biliyor musunuz?
Hatay bir bütündür. Hatay denince akla Antakya gelmesin. Antakya Hatay ilinin İskenderun Dörtyol Samandağ Kırıkhan gibi bir ilçesi. İskenderun içinde bulunan gençler bazı sivil toplum örgütleri orada diye, Antakya’ya sürüklenmez. İskenderun’un da bir Üniversitesi var onunda adı İSTE İSKENDERUN ÜNİVERSİTESİ.
ŞİMDİ GENÇLERİMİZE SAHİP ÇIKMA ZAMANI. SAĞOL KIZIM TÜM BUNLARI BİZLERE HATIRLATTIĞIN İÇİN.